Canan Gündüz, canangunduzz@gmail.com

T.S Eliot, ünlü şiiri Kedilerin Adlandırılması’nda (The Naming of Cats-Old Possums Book of Practical Cats, 1939), kedilerin en az üç ayrı ada sahip olmaları gerektiğini söyler. Birinci sırada gündelik, sıradan adları vardır, ikinci olarak da daha özel ve gururlu adları vardır. Bunların üstünde ve dışında bulunan üçüncü adlarının ise dile getirilemeyeceğini söyler. T.S Eliot’a göre hangi kategorilerdedirler bilinmez ama Ceyda Torun’un yönettiği, Türk-Amerikan ortak yapımı Kedi (2016) belgesel filmindeki kedilerin isimleri de kendileri kadar renkli: Sarı, Bengü, Psikopat, Deniz, Aslan Parçası, Duman, Gamsız…
Sevecen Bengü yumuşak, karşı cinslerinin bile korkulu rüyası (dişi) Psikopat ise sert sevilmekten hoşlanıyor. Gamsız bulduğu her aralıktan içeri arsızca sızar, Deniz pazarın altını üstüne getirirken, asil kedi Duman ise düşük kalorili diyet ile beslendiği lüks restorandaki köşesinden kıpırdamıyor. Aslan Parçası, balık lokantasının istenmeyen misafirleri fareler ile özel eğitilmişcesine cansiparane mücadele ediyor. Sarı’nın da homo sapiens anneler gibi anne olalı çok değiştiği söyleniyor. Aslında şöyle bir bakınca, karakter farklılıkları ve fırsat eşitsizlikleri açısından da homo sapiensi andırıyorlar.